“Tüm dünya bir sahnedir” der Shakespeare, kadınlar ve erkekleri de bu sahnede rol alan oyunculara benzetir.
İngiltere’nin başkenti Londra…
Dünyanın en kozmopolit şehirlerinden biri. Tarih ve kültürle harmanlanmış bir mirasa sahip Londra’da gezilmesi gereken yerler öyle çok ve öyle özel ki zaman zaman kendinizi bir kitabın ya da filmin içinde gibi hissedebilirsiniz.
Mesela büyümek istemeyen tek isteği rüya bahçelerinde dolaşmak olan Peter Pan’i biliyorsunuzdur. Kensington bahçelerini gezerken kendinizi Peter Pan hikayesinin içinde bulabilirsiniz. Çünkü yazar J M Barrie de Peter Pan’i yazarken ilhamını Kensington bahçelerinden almış. Bunun gibi anlatacak çok hikayemiz var ama önce Londra’da nerelere gidilir, nasıl gidilir ve nasıl gezilir sorularının cevaplarına gelelim.
İşte sizin için seçtiğimiz Londra’da görülmesi gereken yerler:
Ayrıca, Londra turist rehberi arıyorum, Londra turu yapmak istiyorum ve lokal bir rehberden dinlemek istiyorum derseniz önerimiz Ruth Polling. Türkçe anlatım ile Londra tur rehberi isterseniz de önerimiz tabii ki Saffet Emre Tonguç. Her iki rehberin de sesli turuna Piri uygulaması üzerinden ulaşabilirsiniz.
Cleopatra’s Needle (Kleopatra Dikilitaşı)
Mısır’ın bu antik dikilitaşı M.Ö. 1460’ ta Mısır firavunu III. Thutmose tarafından Heliopolis antik kenti için yaptırılmış. İlginç bir bilgi: Bu dikilitaşın benzerleri Paris Concord Meydanı’nda, New York Central Park’ta ve İstanbul Sultanahmet’te de var.
Victoria Embankment Parki
Bu parkta yaz aylarında çok hoş konserlere denk gelebilirsiniz. Dediklerine göre, bu parktaki banklar insanların kaybettikleri yakınlarının anısına konuyormuş. Banklarda Türkçe isimler görürseniz şaşırmayın. Parktaki heykeller ünlü İngilizleri betimliyor.
Waterloo Bridge (Waterloo Köprüsü)
Thames Nehri üzerindeki Waterloo Köprüsü 1817 yılında açılmış. Adını İngilizlerin ünlü zaferi Waterloo’dan alıyor. 370 metre uzunluğunda… Londra’nın Güney Southbank tarafını Somerset House ‘un bulunduğu Kuzey Londra’ya bağlıyor.
Tiyatrolar Bulvarı
Öyle bir yer ki Londra, her taşın altında sahne sanatları var. Bu bulvarda Lyceum Tiyatrosu, karşı çaprazında sağda Duchess yani Düşes Tiyatrosu, arkasında Novello Tiyatrosunu bulabilirsiniz. Londra tam bir sanat şehri ve burada sanata verilen değer gurur verici. Muzikaller, bale gosterileri, tiyatrolar…
Kraliyet Opera Binasi
Royal Opera House, Kraliyet Opera ve Balesi’nin merkez binası. Bu bina 1732’ de inşa edilmiş ama Londra’da 1808 ve 1857 yıllarında yasanan büyük yangınlarda ciddi hasar görmüş. Bunun üzerine defalarca yeniden yapilandirilmis. Günümüzde Kraliyet Operası ve Kraliyet Bale Topluluklarının gösterileri burada yapılıyor. Ziyaretçiler ayda bir kez Kraliyet Balesi’nin provalarını izleyebiliyorlar. Şanslıysanız belki de o güne denk gelebilirsiniz 🙂
Covent Garden
1970’lere kadar toptancı pazarı olarak kullanılan Piazza’nın bulunduğu Covent Garden sokaklarında müzisyenlerin olduğu, açık hava kafelerinde insanların birbirlerini seyrettikleri bir mekân. Şık mağazalar da bu dekora zenginlik katıyor.
National Gallery (Ulusal Galeri)
Burada 13 ve 19. yüzyıl arasında yaşayan Avrupalı ressamlara ait 2.200 tablo var. Diğer ülkelerdeki ulusal galerilerden daha farklı bir müze burası. Sadece İngiliz ressamların tarihini yansıtan veya kraliyete ait koleksiyonu sunan bir müze değil. Koleksiyonun sahibi Büyük Britanya halkı. Girişi ücretsiz. Zengin fakir herkesin kolaylıkla ulaşabilmesi için Londra’nın göbeği sayılan Trafalgar Meydanı’na yapılmış. Sanata herkesin ulaşabilmesi ne kadar güzel değil mi? Bu arada Londra’nın müzeleri için ayrı bir yazı yazmamızı isterseniz yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın.
Trafalgar Meydanı
Trafalgar Meydanı eskiden Charing Cross olarak bilinen bölgede kraliyet at ahırı olarak kullanılmak üzere John Nash tarafından yapılmış.
Meydan, 1999’dan bu yana güncel sanatın en prestijli programlarından biri olan “4’üncü Kaide” ye ev sahipliği yapıyor. Meydanda yer alan dört kaideden biri yarışmaya açılıyor. Sağ taraftaki bu kaideye yarışma sonucu yaklaşık iki senede bir dönüşümlü olarak farklı bir eser yerleştiriliyor.
Bir de ilginç bilgi: Trafalgar Meydanında sadece Londra’nın veya İngiltere’nin değil belki de dünyanın en küçük polis karakolu bulunuyor. Karakol bir sokak lambası direğinin içinde ve tek odadan oluşan bu bölümün içinde sadece bir polis memuru bulunuyor.
Whitehall ve Atlı Muhafızlar (Hourse Guards Parade)
1530 yılından 1689 yılına kadar İngiliz krallarının ikâmetgâhı olarak kullanılmış. O dönemlerde Avrupa’daki en büyük saraymış. 1.500 odası ile dünyanın en büyük yapılarındanmış. Şu meşhur yangınlardan birinden bu saray da nasibini almış 🙂
Downing Sokagi
İngiliz diplomatları, bakan, başbakan sokakta konuşuyorsa büyük olasılıkla bu sokakta ve bu binanın önünde konuşuyordur. 1680’lerden kalan bu bina İngiltere başbakanlarına tahsis edilmiş. Konut ve sokak halka kapalı. Ancak Whitehall Caddesi üzerinden fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Londra Big Ben Saat Kulesi
Big Ben dört taraflı bir saat, eski Westminster Sarayı 16 Ekim 1834’teki yangında hasar gördüğünde sarayın yenilenmesi sırasında yapılmış. Victoria Gotik stilinde ve 96,3 metre yüksekliğinde, saatin ağırlığı 5,5 ton. Çan çaldığı zaman sesi 14 kilometre uzaklıktan bile duyulabiliyormuş. Kulenin en üstte bulunan ışığına kadar olan yüksekliği 107 metre. ‘Büyük’ ismini fazlasıyla hak ediyor sanki.
Big Ben ismiyle ilgili çok ilginç 2 hikaye var, Londra meydanlarının yapılarının hikayesini dinlemek için Piri turu yapabileceğiniz yeri gelmişken hatırlatalım 🙂
Palace of Westminster, Houses of Parliament (Westminster Sarayı ya da Parlamento Binası)
Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası’ndan oluşan İngiliz Parlamentosu’na ev sahipliği yapan yapı. Çevrede göreceğiniz binaların çoğu Whitehall’ da bulunan kamu binaları.Sarayın yaklaşık 1.100 odası, 100 merdiven çıkışı ve toplamda 4,8 kilometreyi bulan uzun koridorları var. Yapının büyük bölümü 19. yüzyılda yapılmış.
Bu arada Parlamento’da 14.30’da başlayan tartışmaları dinleyebiliyorsunuz ama onun için kuyruğa girmeyi göze almanız gerekiyor. Vaktiniz varsa ilginç olabilir. İngiliz Parlamentosunda bir oturum izlemek unutulmayacak bir anı, bizden söylemesi 🙂
Westminster Abbey
11.yüzyıldan beri kraliyet ailesi üyelerinin mezarlarının bulunduğu ve taç giyme törenlerinin gerçekleştiği kilise burası. Ortaçağ mimarisinin en özgün örneklerinden biri. Londra’ da çok nadir rastlayabileceğiniz Bizans yapılarından biri.
St James Park
Bu park gerçekten ilginç, Parlamento çalışanları da var, spor yapan her yaştan İngilizler de, turistler de. Parkın ortasındaki gölde panolarda resimleri ve türleri anlatılan su kuşlarını, etrafta hoplayıp zıplayan ve sizlerden kaçmayan sincapları, huzurla uçuşan kuşları göreceksiniz. Güzel havalarda yemyeşil çimenlere uzanın bizce, burası güzel bir mola durağınız olabilir. Hatta mevsim yazsa belki ufak bir konsere de denk gelebilirsiniz 🙂
Buckingham Sarayı
Kraliyet Sarayı Buckingham, turistlerin kameralarına en çok konuk olan yerlerden biri. Saat 11.30’da sarayın yakınındaysanız Muhafız Değişim Töreni’ni izleyebilirsiniz. Yarım saat süren törende kırmızı üniformalı, siyah uzun tüylü şapkalı muhafızlar sarayın anahtarlarını devrediyor.
The Royal Academy of Arts (Kraliyet Sanat Akademisi)
Aslında günümüzde burası özel bir sanat enstitüsü. Büyük Britanya’nın en eski sanat okulu. Bine yakın resim, 5 bin fotoğraf, yüzlerce heykel var içinde. Önemli akademisyenlerce yönetiliyor. 80’e yakın akademisyen çalışıyor. Amacı, görsel sanatların daha fazla benimsenmesi, sevilmesi, yaratıcılığı desteklemek.
Piccadilly Meydanı
Piccadilly bütün yolların çıktığı yer gibi Londra’ da. Bir tarafında alışveriş caddesi, diğer tarafında gece hayatının sürprizlerine giden yol, öbür ucun devamında da şehrin oksijen deposu Hyde Park var. 1910’da elektriğin gelmesiyle beraber meydan reklamlara ev sahipliği yapmış, bugün de etraf neon ışıklarının ve tabelaların tekelinde. New York’un Times Meydanı neyse Londralılar için Piccadilly Meydanı da o. Bu yüzden buraya Küçük Times Meydanı diyenler de var.
Bu arada bu meydan çok sayıda filme ve özellikle Harry Potter filmlerine ev sahipliği yapmış.
Regent Street
Regent Caddesi dünyanın ilk alışveriş caddesi. Burasi her yıl yaklaşık 7.5 milyon turist alıyor. İngiltere’nin en ünlü ve yetenekli mimarı John Nash tarafından tasarlanan bu caddenin yapimi 14 yıl almis. Buyuk Britanya Kralicesi I. Victoria’nin esi Prens Albert Regent tarafindan tamamen desteklendigi icin caddeye bu isim verilmis.
Eğer şık bir restoranda akşam yemeği yiyerek şımarmak istiyorsanız tam yeri işte burası ☺
Oxford Street
Dünyaca ünlü cadde Oxford Street’te yürümeden Londra’yı gezmiş sayılmazsınız. Sadece Londra’nın değil Avrupa’nın da en işlek caddelerinden burası. Londralıları tanımak istiyorsanız bu caddede yürüyüş yapın.
Soho
Dünya mutfaklarından farklı lokantaların bulunduğu eski bir göçmen yerleşimi Soho. Semtin bu kozmopolit yapısı 17. yüzyıla kadar uzanıyor. Avrupa ve Asya’nın çeşitli yerlerinden buraya gelen nüfusun kaynaştığı bir nokta. Londra’nın eğlence merkezi olarak da bilinen Soho çok sayıda eşcinsel barı, gece kulübünü, erotik dükkanı ve pub’ı bünyesinde barındırıyor. Londra’nın müzik ve eğlence merkezi olarak biliniyor. Tiyatrolar, restoranlar ve barlar ile dolup taşan bir semt kısacası.
Söz konusu bir İngiltere ülkesi olunca anlatacak ve gezilecek öyle çok yer var ki yukarıdaki 20 nokta henüz bir başlangıç desek yeridir. 15 noktalık ikinci bir rota daha hazırlamak istiyoruz, Tate Modern, Shakespeare’s Globe, Tower of London gibi durakları kapsayacağız. Siz başka nereleri önerirsiniz, yorumlarda bizle paylaşabilirsiniz.
Seyahat planınız için şunu belirtmek isteriz ki, Londra’da oteller konusu da başlı başına ayrı bir konu, Londra otel tavsiyeleri, mekan önerilerinizi, Londra gece hayatı mekanlarını yorumlarda bizimle paylaşabilirseniz biz de yeni yazımızda sizin önerilerinize de yer verebiliriz.
Londra gezilecek yerler listemizi sevdiyseniz, hem İngilizce hem de Türkçe olarak hazırlanmış Piri Londra sesli turlarını tavsiye ediyoruz.
İngilizlerin yemek kültürü, batıl inançları, kraliyet gelenekleri, Londra futbol takımı gibi pek çok konuya dair bilgileri ve yukarıda anlattığımız durakların hikayelerini ünlü rehber Saffet Emre Tonguç’un sesiyle dinleyebilirsiniz. Piri Londra turları için uygulamayı bu linkten indirebilirsiniz.
Saffet Emre Tonguç’un Londra Turu
Dünya Sahnesi
Londra, İngiltere