Tur Hakkında
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer derler. Peki, İstanbul’un kalbine giden yol nereden geçiyor? Şöyle bir düşününce senin de aklına İstanbul Boğazı’ndan başkası gelmiyor, değil mi? Asya ve Avrupa’yı birleştirdiği için ‘’İki Kıtanın Şehri’’ olarak bilinen İstanbul, aynı zamanda dünyada içinden deniz geçen tek şehir! Martısıyla, mavisiyle, midyesiyle, hamsisiyle o kadar fazla sayıda kıymetli taş barındırıyor ki… Burayı ilk defa gören ziyaretçi de, nesillerdir burada yaşayan İstanbullu da bu hazinenin kıymetini hissediyor. Deniz kızlarının büyüleyici şarkısı gibi, Boğaz’ın hipnotize edici güzelliği de insanları kendisine çekiyor. Avrupa Yakası’nda yer alan rotamızın mekanlarını Boğaz’ın bu çağrısına kulak vermeyi başaran, onu güzel bir melodiyle müşterilerine aktarabilen yerlerden seçmeye çalıştık. Karadeniz’in ünlü kalkan balığını hakkıyla yapan balık lokantaları, evrensel bir yemek olarak kabul edilen mantıyı kendine özgü yorumuyla servis eden Sinop mantıcıları, tereyağı ayrı güzellikte, hamuru ayrı incelikte hazırlanan Karadeniz yöresine has lezzete sahip pideciler… Nesillerdir kozmopolit yapısını korumayı başarmış bir hazine olan Anadolu’nun barındırdığı en kıymetli taşlardan bir tanesi de elbette Yemek Kültürü. Bu kültürün içinde keyifli bir yolculuğa çıkmaya hazırsan kemerleri gevşetelim! Piri editörleri tarafından hazırlanan, rotada yer alan mekanların dışında semtin tadını çıkarabileceğin yerlere ait önerilerimize “Rehberin Önerileri” sekmesine basarak ulaşabileceğini unutma! Tarihi Yarımada’nın yüzyıllardır anlatılan hikayelerini dinlemek içinse ‘’Batı’nın Kayzeri Doğu’nun Sultanı’’ rotamızı indirebilirsin.