Çanakkale Hakkında Kısa Bilgi – Mitolojinin Kalbi

Efsanelere, mitolojiye, en kanlı ve görkemli savaşlara ev sahipliği yapmış şehir Çanakkale… ilk adı Dardanos olan Çanakkale, M.Ö. 3000’lerden beri yerleşim alanıdır. Bu günkü ismini Anadolu yakasında bulunan Çanak Kalesi’nden almaktadır. M.Ö. 3000’lerden başlayan yerleşke , M.Ö. 1200’lü yıllarda Troya’nın düşmesi ile beraber Ege bölgesinde olduğu gibi bütün Anadolu’muz 400 yıl sürecek bir karanlık bir döneme girer.

Gelibolusuyla, deniziyle, insanıyla bambaşka bir şehirdir Çanakkale. Gelin hep beraber bu güzel şehre nerelere gidilirmiş, Çanakkale gezilecek yerler listesinde neler varmış bir görelim. Yeri gelmişken söyleyelim, kapsamlı bir Çanakkale turunu ünlü türkolog Ali Canip Olgunlu’dan dinlemek isterseniz Piri’yi ücretsiz indirebilirsiniz!

Çanakkale’ye Nasıl Gidilir?

Çanakkale’ye havadan, karadan ya da denizden ulaşmanız mümkün. Alternatif yollarıyla ziyaretçilerine kucak açmış, bekliyor desek yanışmış olmayız 🙂 

Hava yolunu tercih ederseniz yolunuz Çanakkale Havalimanı’na düşecektir. İstanbul’dan ya da Ankara’dan gelecekseniz uçak bulmakta zorluk çekmeyeceğinizin garantisini verebiliriz. Yine de havalimanından merkeze gelmek için kara yolunu kullanmanız gerektiğini de belirtelim.

Eğer tercihinizi kara yolundan yana kullanacaksanız birçok opsiyonunuz olacaktır. Öncelikle deniz yolunu kullanmayacağınız bir rota önerelim sizlere İstanbul’dan geliyorsanız. Bursa yolu üzerinden gelip Biga ve Lapseki’yi takip ederseniz vapur ya da feribot kullanmadan Çanakkale’ye ulaşabilirsiniz.

Diğer opsiyon ise Tekirdağ yolunu takip etmeniz olabilir. Tekirdağ yolundan Gelibolu ve Eceabat’a vardıktan sonra kısa bir feribot yolculuğu ile Çanakkale’ye varmanız mümkün. Feribotta mis gibi deniz havası almak kulağa hiç fena gelmiyor, değil mi?

Yine de deniz tutan okuyucularımız için bir güzel haberimiz var. Yeni açılan Çanakkale Köprüsü ile yolculuğunuzun süresini kısaltabilir, deniz yolunu hiç kullanmadan Çanakkale iline varılabilir.

Çanakkale’ye Ne Zaman Gidilir?

Hangi mevsimde giderseniz gidin memnun kalacağınız bir şehir Çanakkale. Fakat biz yine de sıcaklara rağmen yazın gitmenizi öneriyoruz. Hele bir de şehir keşfetmenin yanında denize de gireyim, tatilimi de yapayım diyorsanız.

Merkezinin yanı sıra bünyesinde bir sürü tatil beldesi barındırıyor bu şehir. Küçükkuyu’dan Bozcaada’ya, Bolayır’dan Assos’a… Tüm bu güzel tatil beldeleri kışın da ziyaret edilebilir olsa da yaz mevsiminde bir başka güzel bir başka keyifli!

Çanakkale’de Nerede Kalınır?

Önerilerimize başlamadan önce söyleyelim, Çanakkale’de kalabileceğiniz bir sürü opsiyon var. Lüks otellerden Airbnb’lere, butik otellerden kamp alanlarına kadar geniş bir yelpaze sunuyor. Bu noktada size en çok hitap eden konaklama türüne karar verip seçim yapmanız işinizi kolaylaştırabilir. Ya da belki de kalacağınız bölge etkileyici bir faktör olabilir. Örneğin Assos’ta kalacaksanız butik oteller harika bir seçenek olabilir.

Şehir merkezinden çok uzaklaşmayayım, beldelere daha sonra gideyim derseniz size 5 bölge söyleyebiliriz kolay konaklama imkanı için. Şehir merkezi, Barbaros Mahallesi, Kepez, Eceabat ve Gelibolu bizim önerebileceğimiz 5 konaklama bölgeleri.

Çanakkale’de Gezilecek Yerler

Kordon Boyu

Troya filminde Akilos karakteri ile başrol oyuncusu Brad Pitt’in filmde kullanmış olduğu, tahta atı bilirsiniz. Sette kullanılan bu at, akabinde 2004 yılında Çanakkale Belediyesi’ne hediye edilmiştir ve şu anda Çanakkale’de sahilde, kordon boyunda ilk önce sizi o tahta at karşılayacak. Şehre ilk girişte böyle heybetli bir atla karşılaşmak heyecan verici doğrusu.

Aynalı Çarşı

Aynalı Çarşı, Eli Halio adı verilen Musevi bir Çanakkalelinin yaptırtmış olduğu ticari bir han. İçerisinde, 30’a yakın dükkan olmakla birlikte, tam bir han vazifesi şeklinde planlanmış ve yaptırılmış. Musevi Cemaati’nden olan Eli Halio tarafından yaptırılan bu aynalı çarşının aslında ismi Halio Çarşısı’ymış. Bu isim daha sonra Aynalı Çarşı olarak değiştirilmiştir. Bunun sebebi ise bu çarşının içinde atlar için koşum ve süs eşyası yapan dükkanların olmasıymış. Ayna adı verilen at gözlüklerinin çarşıda satılmasından dolayı buraya daha sonra Aynalı Çarşı adı verilecektir.

Aynalı Çarşı, Çanakkale Savaşlarında önemli bir türküye de konu olmuştur. Yalnız, bu türkünün çıkış yeri Çanakkale değil, Tokat’a aittir. Tokat’tan kalkıp gelen Mehmetçiklerin bir dönem toplandıkları yermiş ve Aynalı Çarşıyı baz alarak güftesi ve bestesi yapılarak Tokat’ta okunan önemli bir eserimizdir. Aynalı Çarşı İngilizler tarafından Çanakkale’nin işgal edildiği yıllarda at ahırı olarak kullanmış ancak daha sonra geçirmiş olduğu yangınla ciddi tahribat almıştır. Günümüzdeki hali on yıl önce yapılan restorasyon çalışmaları neticesinde yeniden kullanılır hale getirilmiş. 

Çanakkale Şehitler Abidesi

1958 yılına kadar Çanakkale savaşlarının olduğu bu yarımadaya giriş yasaktı. Askeri kontrol altındaydı. 1958 yılında o yasak kaldırıldıktan sonra yurt çapında yapılan bağış kampanyaları ile  abidenin inşaatına başlanmış. İnşaat 1960 yılında başlamış ve aynı yılda bitirilmiş. Görselde görmüş olduğumuz abide 41 m 70 cm. 40 metrelik bölümü Mehmetçiği ifade ediyor. Son 1 m 70 cm ise Çanakkale zaferini kazandıran Mustafa Kemal Atatürk’ü ifade ediyor. Abidede 3.800 ton granit taş kullanılmıştır.

Abidenin karaya bakan taraflarında kara savaşı, denize bakan taraflarında ise deniz savaşları anlatılmıştır. Anıtın etrafında cam yazıtların üzerinde 18 adet isim yazıyor. Bu levhaların ön yüzünde de arka yüzünde de Mehmetçiklerin 18 adet isimleri yazıyor. Toplamda bir mezarda 36 isim olmuş olup, Çanakkale savaşlarında birebir savaşarak hayatını kaybeden şehit olan 54.408 adet Mehmetçiğin isimleri burada yazılıdır. 

Çanakkale Şehitler Abidesi yolu Çanakkale’ye düşenlerin uğraması gereken yerler arasında ön sıralarda yer alıyor. 

Çanakkale Sargı Yeri Şehitliği

Zaman zaman  hem Güney hem de Kuzey cephemizde yaralı askerlerimiz için sahra çadırları kurulurmuş. On binlerce yaralı asker her gün burada tedavi edilmeye çalışılırmış. O zamanın zor şartlarında en önemli problem morfin eksikliğiymiş. Normalde anında müdahale etmek gerekir ancak morfini her hastaya uygulayamıyorlarmış. Doktorlar ancak kurtarabilecekleri hastalara morfin vuruyorlardı. Hastanın durumu ne kadar ağır olursa olsun doktor hastayı kurtaramayacağını anlayınca o acılar içerisinde onu bir ağacın gölgesine gönderirlermiş.

Çanakkale Destanı Tanıtım

Çanakkale Savaşları tanıtım merkezi, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm müze olup 3 lira karşılığında gezilebilmekte. Bu müze içerisinde savaş esnasında birbirine çarpışarak eriyen mermileri, silahları, top güllelerini ve haritalar üzerinden bütün savaş seyrini izleyebilirsiniz. Tanıtım merkezinin diğer bir bölümü simülasyon alanıdır. Yaklaşık 1 saatlik bir zaman diliminde verilmekle birlikte bütün Çanakkale savaşlarının dört safhasını da adım adım görsel malzeme eşliğinde izleyebilirsiniz. 18 yaş altı ve 65 yaş üzeri ücretsiz olmakla birlikte, bütün Gelibolu yarımadasında tam orta mekanda bulunmakla beraber, mutlaka görülmesi gereken bir tanıtım merkezidir.

Çanakkale Mehmetçiğe Saygı Anıtı

Burada savaş esnasında zaman zaman yapılan ateşkeslere ithafen bir Mehmetçik Saygı Anıtı bulunur. Gittiğinizde Mehmetçik kucağında yaralı bir şekilde taşımış olduğu bir İngiliz askerini görmektesiniz. Çeşitli kaynaklar Çanakkale Savaşı’nı her iki taraf için de bir centilmenlik savaşı olarak adlandırır. Ateşkes zamanlarında her iki tarafın askerleri de hayatlarını kaybetmiş silah arkadaşlarının bedenlerini toplarlarmış. Bunun sebebi de sıcak havalarda ölü bedenlerden yayılan kokunun dayanılmaz seviyeye gelmesiymiş.

Çanakkale, Bigalı Köyü

Son derece sempatik olmakla beraber geniş bir meydan içerisinde bulunan Bigalı Köyündeyiz. Hemen dar sokaklar içerisinde, yalnızca 50 metre mesafede Mustafa Kemal’in 25 Şubat 1915 yılında Tümen Komutanı olarak buraya atandığında, Karargah olarak kullanmış olduğu evi görmektesiniz. Burası daha sonraları içeriye yapılan, hemen caminin yanı başına yapılan küçük bir müze ile de Atatürk’ün Anafartalar Grup Komutanı olarak atanmadan önce Karargah olarak kullanmış olduğu yerdir. 

Truva Antik Kenti

Çanakkale’ye yalnızca 40 km mesafede olan ve Dünya Kültürel Miras Listemizde bulunan en önemli yerimize gidiyoruz: Troya Değerli dostlar, Troya’ya vardığımızda hemen turnikelerden sonra sağ tarafta Schliemann’dan itibaren başlayan ve günümüze kadar da devam eden kazı çalışmalarının yapılmış olduğu merkezi ziyaret edebilirsiniz. Troya M.Ö. 3000’den, M.S. 8. yüzyıla kadar Anadolu’da kesintisiz bir şekilde yerleşke olan en önemli höyüğümüzdür. 

Assos 

Aristo’nun evlendiği, felsefe okulu kurduğu Assos Antik Kenti’nin girişinde bizi Aristo heykeli karşılıyor. Assos’u tarihi ve mitolojik açıdan anlatmaya başlasak sayfalar sürer, size o yüzden Piri uygulamasında Türkolog Ali Canip Olgunlu’nun masalsı anlatımıyla dinlemenizi öneriyoruz. Behramkale, Athena Tapınağı, Agora, Gymnasium ve Bouleuterion, Antik Tiyatro… Her köşesi ayrı gezilip görülesi ve öğrenilesi. Gidip arkasındaki anlamı öğrenmek ya da gitmeden evde dinlemek isterseniz Piri tam size göre. 

BONUS: Bozcaada

Çanakkale’den ayrılıp yaklaşık 1,5 saatlik bir yol aldıktan sonra Geyikli iskelesine varıyoruz. Ve Geyikli iskelesinden feribot ile yalnızca yarım saatlik bir mesafede antik adıyla Tenedos, şimdi ki adı ile Bozcaada’ya varıyoruz. Bozcaada’ya vardığımızda hemen sağımızda bizi ilkin ve Bozcaada’nın en önemli kültürel mirası olan Bozcaada kalesi karşılayacaktır. Bozcaada toplam 40 kilometrelik bir alana sahip olduğu için gezmesi kolay, sokaklarında kaybolunası. Meryem Ana Kilisesi’ni ziyaret etmenizi de mutlaka öneriyoruz. 

Bozcaada Caz Festivali

Bozcada yalnızca doğal güzellikleriyle ve tatil beldesi olmasıyla gönülleri fethetmiyor. Her sene ağustos ayının sonlarında gerçekleşen Bozcaada Caz Festivali ile de hem müzikseverlerin hem de ada severlerin göz bebeği olmuş durumda. Bu dönemde oluk oluk insan adaya koşuyor diyebiliriz. Hem caza hem yaza doyuruyor yani Bozcada 🙂

Yaz bitmeden rotanıza Bozcaada’yı alacaksanız bu sene de gerçekleşecek olan Bozcaada Caz Festivali’ni kaçırmayın deriz. 26-28 Ağustos tarihleri arasında gerçeklecek olan festivalle adanın çehresi size bambaşka görünecektir. Festival hakkında daha detaylı bilgileri Bozcaada Caz Festivali’nin websitesinde bulmanız mümkün. Şimdiden keyifli festivaller diliyoruz sizlere!

Gördüğünüz gibi sevgil Piri gezginleri, Gelibolusuyla, Bozcaadasıyla ve Assos Antik Kentiyle bu bölge oldukça bereketli ve kesinlikle gezilip görülesi. Planlarınıza Çanakkale’yi de ekleyin ancak unutmayın ki bu bölgeye sadece gitmekle gezmiş olmazsınız, her taşın ve yapının ne anlama geldiğini, arkasındaki tarihini de öğrenmelisiniz. Bu yüzden sizler için hazırladığımız sesli turumuz Piri uygulamasında sizi bekliyoruz. Varsa yorumlarınızı ve önerileriniz aşağıya yazabilirsiniz.

Ayrıca Bozcaada’dan bahsetmişken sakinliği ve arnavut kaldırımlı sokaklarıyla bizi büyüleyen bir yer daha var: Sığacık! Son zamanlarda kalabalık beldelerden kaçanların uğrak adresi olmuş durumda burası. Çanakkale geziniz sonrası direksiyonu İzmir yoluna kırarsanız bir uğrayın deriz. Sığacık Gezi Rehberi’miz’den beldeyi detaylıca öğrenebilirsiniz!