Hollanda’nın gözbebeği, kanallar şehri Amsterdam… Ulaşımda arabalardan çok bisikletlerin rol aldığı ütopik bir şehir adeta Amsterdam. Bu yazımızda Amsterdam’ın en popüler yerlerini konuşacağız ve de yer yer tarihi bir tura çıkacağız. Avrupa’nın en özel şehirlerinden birini keşfetmeye hazır mısınız?
Hemen yazımızın başında bahsedelim. Amsterdam’ı ünlü rehber Saffet Emre Tonguç’un anlatımıyla keşfetmek isterseniz Piri uygulamasını indirebilir, Amsterdam’ın ünlü mekanlarının hikayelerini dinleyebilirsiniz.
Amsterdam Centraal
19. yy mimarisinin en güzel örneklerinden biri diyebiliriz Amsterdam Centraal için. Kırmızı tuğlalardan oluşam bu bina ön cephesinde bulunan büstleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor doğrusu.
Bu estetik görüntüsüne ek olarak, 1500 tane trenin uğrak noktası olmasıyla işlevsel bir görevi de üstleniyor Amsterdam Centraal. Uluslararası tren bağlantılarıyla oldukça işlek bir yer. Bu tren istasyonu, şehre ilk adımı atanlara samimi bir “Hoşgeldin!” diyor sanki.
Red Light Bölgesi
Belki de Amsterdam denilince ilk akla gelen bölgelerden birisi Red Light Bölgesi. Kırmızı Fener Mahallesi olarak çevirebiliriz bu bölgeyi. Amsterdam’ın kalbi adeta. Aslında koskocaman bir mahalle burası ve bir sürü sokaktan oluşuyor. Bu dar sokaklarda, kırmızı ışıklar altında yer alan genelevler, devletin kontrolü altında olduğunu da belirtelim.
Bu arada söylemeden geçmeyelim. Bilinenin aksine dünyanın en eski genelevi değil Red Light Bölgesi. Çünkü ilk genelev İtalya’da Napoli yakınlarındaki Pompei’de bulunuyormuş.
Eski Kilise
Amsterdam’ın en eski cemaat kilisesi Oude Kerk. 13. yy’da yapımına başlanmış bu kiliseye, 300 yıl boyunca şapeller eklenmiş. Bu şapellerden en meşhuru ve en görkemlisi Meryem Ana Şapeli diyebiliriz. Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olan Oude Kerk’de 2500 tane mezar taşı bulunuyor. Ayrıca yaklaşık olarak da 10000 tane Amsterdamlı gömülü. Şehrin en eski binalarından biri olma özelliğine sahip olan bu kilise Amsterdam rotanızın olmazsa olmazlarından.
Amsterdam Kraliyet Sarayı
Dam Meydanı’nda bulunan bu sarayın yapımında 1648 yılında başlanmış. İspanya ile süren 0 yıl savaşların hemen ardından… Temelide 12600 adet kazık bulunan sarın mimarisinde Klasik Dönem izlere rastlamak da mümkün. Kraliyet ailesi şu an başka bir yerde yaşıyor olsa da hala çeşitli törenlere ev sahipliği yapıyor Amsterdam Kraliyet Sarayı.
Madame Tussaud Müzesi
Amsterdam’ın en gözde yerlerinden biri Madame Tussaud Müzesi. Ünlü pek çok kişinin bal mumu heykellerini görebileceğiniz bir yer burası. Bu bal mumu heykeller çok gerçekçi olmalarıyla da biliniyor. Arada bir öneri de yapalım: Müzeye girip fotoğraflar çekildikten sonra, en üst kata çıkıp şehrin eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz!
İlk Madame Tussaud Müzesi Londra’da açılmış olsa da, Amsterdam’daki de oldukça popüler. Bir diğer Madam Tussaud Müzesi de İstanbul’da, henüz gitmediyseniz ziyaret etmenizi önerebiliriz.
Amsterdam için Avrupa’nın en özel şehirlerinden biri demiştik. Bu yazımızda Amsterdam’a veda ederken Avrupa’nın en gözde şehirlerinden biri olan Paris’ten bahsetmemek olmaz. Eğer Amsterdam gibi Paris de ilginizi çekiyorsa Paris Gezi Rehberi yazımızı okuyabilir, Piri uygulamasından rotayı dinleyebilirsiniz!